19 Nisan 2016 Salı

İçindeydik hayatın, dışında yaşayarak. İçin için içlenirdik dışlanmışlık duygusunun yarattığı manevi boşlukla. Bu dışlanma bir şahıs veya zümre tarafından değil de genellikle ruhsal bir sıkıntı olarak rücu bulurdu. Kendi kendimizi dışlardık aslında. Çünkü içinde bulunduğumuz ruh haliyle ne biz yaşadığımız zamana ait olabilirdik ne de zaman bize ayak uydurabilirdi. O öyle alelade akıp giderken bizler içimizde büzülüp yok olana kadar sıkılırdık.

Rıdvan DAĞLUM
Bence hüzünlü insanlar başkalarını mutlu etmek için kendi limitlerini sonuna kadar zorlarlar. Çünkü onlar kesinlikle değersiz hissetmenin ne demek olduğunu bilirler ve hiç kimsenin değersiz olduğunu hissetmelerini istemezler. 

Robin Williams

13 Nisan 2016 Çarşamba

Bir insanı değiştirmeye çalışmayın, değiştiremezsiniz. Bir tehdit karşısında istediğiniz gibi olabilir ama tehdit ortadan kalktığında özüne dönecektir. Ve siz onun değişmiş olabileceği düşüncesi ile attığınız bir takım radikal adımlardan sonra o özüne döndüğünde ondan bir kaç adım ileride yalnız kalabilirsiniz. Ya insanlardan değişmesini beklemeyin sevebiliyorsanız öyle sevin ya da radikal adımlar atmak için onu güdüleyen tehditlerin geçmesini bekleyin. Aksi halde yalnız ve mutsuz olursunuz..

Rıdvan DAĞLUM

3 Nisan 2016 Pazar

Alelade iklimlerde kaybettim ben kendimi. Her biri birbirinin aynıydı aslında, ben farklı zannettim, farklı olsun istedim. Fakat hiç şaşmadı, her iklimin sonunda ben kışı yaşadım..


Rıdvan DAĞLUM
Siyahın hakim olduğu mevsimlerde ömrümü aydınlatan bir beyazlıktı yüzün. Masumiyetinin gülüşünle ahenk ettiği günlerden bir kaç resim, bir kaç anı, biraz da hüzün kaldı geriye.. 

Rıdvan DAĞLUM

2 Nisan 2016 Cumartesi

Uçmanın özgür olduğu zamanlarda tenime konan bir kelebek sıcaklığıydı aşk. İnce kanatlı, şeffaf ve narin. Hassasiyetinde barındırıyordu masumiyetini ve ne zaman dokunmak istesem, bundandı belki de zamansız ve amansız kaçışı. O yüzden hiç tutamadım..

Rıdvan DAĞLUM